324 816 4491324 816 4491 542 245 1418
Web Sitemize Hoşgeldiniz !

Anamur

Başta Muz olmak üzere Yer Fıstığı, Narenciye ve Çilek ile ünlü olan Anamur Türkiye'nin Akdeniz'deki en uç noktasında yer alır. Batısında Gazipaşa, kuzeyinde Ermenek, doğusunda ise Bozyazı ilçeleri ile çevrilmiştir.

Maki ve tropikal iklim bitkilerinin tümünü bulabileceğiniz bu şirin ilçede çam, piynar, meşe, maun, defne, keçiboynuzu, kekik, mersin, zakkum, sedir ormanları ve daha nice bitki türü yetişir.

Anamur için Lokman Hekim 'Bu topraklara kan damlasa can biter', Evliya Çelebi 'Anamur'da bastonunu toprağa vursan yeşerir' demiştir.

Akdeniz'in sıcak, mert ve vatansever insanlarının yetiştiği bu güzel şehrin genel köyleriyle birlikte nüfusu 2008 yılı sayımına göre 63.000'dir. Anamur son zamanlarda hızla göç alan bir yer olmuştur ve il olmaya aday Anamur'un yaz aylarındaki nüfusu 100.000' e yaklaşmakla birlikte, merkez nüfusu 33.935'dir.

Türkiye'nin el değmemiş olma özelliği ile birlikte en uzun kıyı şeridine sahip olan ilçeden yavruvatan Kıbrıs'ın dağlarını da görebilirsiniz.

Tabiat ve Kültürel zenginlikleri bakımından oldukça zengin Anamur'da Köşekbükü Astım Mağarası'nı, Titiapolis Antik Kenti, Mamure Kalesi'ni, Alaköprü'yü, Anamuryum Antik Kenti'ni, Yaylalarını, Pullu Orman İçi Kamp Alanı'nı, Azıtepe'yi, Atatepe'yi, Akcami'yi, Sahillerini, İskele'yi, Toroslar'ı,Dibek Alabalık Çiftlikleri'ni ve Akdeniz'in en büyük yaylalarından biri olan Abanoz'u gezmenizi tavsiye ederiz. Bu kadar değil tabi ki de, dünyanın en uzun (ve hala sonuna ulaşılamayan) Çukurpınar düdeni de Anamur'da.

Eğer karnınız acıkırsa muhteşem tatlara kendinizi hazırlayın. Çünkü Yörüklerin mutfağı oldukça zengindir. Sahilde hem Balık yiyebilir, hem bol köpüklü doğal ayranları tüketebilir, sıkma, gözleme, tereyağlı böreklerin en güzelini tadabilirsiniz.

Yöreye özgü meşhur batırık bazı ailelerde sabahları bile tüketilir. Keşkek, dövme, böğrülce, gölevez, kısır, pişi, yahni, samsıra, semizotu, semizotu salatası, maş çorbası ve sayamayacağımız nice farklı tat Anamur'da sizleri karşılayacaktır.

Taşeli bölgesine ve Yörük obalarına has bir şivesi olan misafirperver Anamur halkı şehrimize gelen tüm gönül dostlarına kapılarını açar.

Üzeri naylon kaplı seralar sizleri hayretler içerisinde bırakmasın. Çünkü buralarda yeryüzünün en kaliteli muz türü olan Anamur Muz'u yetiştirilmektedir. Kokusuyla, tadıyla bambaşka olan bir Muz türü. Hemen hemen her köşe başında ve tüm tezgahlarda Anamur Muzu bulabilirsiniz muhteşemliği ve düşük fiyatıyla. Anamur'un en değerli ve önemli geçim kaynağıdır muz. Yorulmak bilmeden çalışır insanlar Anadolu'nun her köşesine dünyanın en kaliteli muzunu ulaştırabilmek için alınterlerini toprağa akıtarak. Ülke ekonomisine de büyük ölçüde katkı sağlar Anamur tarımsal potansiyeli sayesinde.

Anamur tarım kenti olmasının yanında gelişen bir turizm şehridir. Yazlıklar, oteller, pansiyonlar, günlük kiralanan eşyalı evler, tümü şehrimize gelecek olan misafirlere hazırlar kendini.

Biraz sakinlik, çam kokulu dağlar, kelebeklerin uçuşunu arıyorsanız sizleri Anamur'a bekliyoruz. Bir tarafında tüm bunları bulabileceğiniz Anamur'da eğlence mekanları, temiz bir sahil ve kusursuz kumsalı da bulmak mümkün. Ayrıca Anamur'da her türlü sosyal aktiviteye ulaşabilirsiniz.

Bir cennet köşesi olan Anamur sevgiliye duyulan özlem kadar bağlar kendine insanı. Bundandır ki dışarıdan tatil için gelen birçok vatandaşımız daha sonraları Anamur'a yerleşmeyi tercih etmiştir.

Sizleri yeşillerle dolu, ufkunu Akdeniz'e açmış, sırtını Toroslar'a yaslamış kekik kokulu Anamur'a bekliyoruz.

Anamur'da görüşmek dileğiyle...

 Antalya'dan Adana'dan Ankara'dan

1. Manavgat, Alanya ve Gazipaşa karayolu üzerinden toplam 260 km uzaklığı vardır. Yol özel araçla 4 saat, Otobüs şirketleriyle 5 saat sürmektedir.

2. Mersin, Erdemli, Silifke, Taşucu, Ovacık, Aydıncık , Bozyazı üzerinden 230 km yol mesafesi ile ulaşılabilir. Yol özel araçla 4 saat, Otobüs şirketleriyle 5 saat sürmektedir.

3. Konya, Karaman, Mut, Gülnar, Aydıncık üzerinden gelinebildiği gibi, Konya, Taşkent, Ermenek üzerinden veya Konya, Seydişehir, Akseki, Alanya, Gazipaşa yoluyla da gelinebilir. Ankara ve Konya'dan Otobüs şirketinin sferleri bulunmaktadır. 

4. Deniz Yolu İle Kıbrıs'tan belli dönemlerde Anamur - Girne arasında çalışan deniz otobüsleri ile Kıbrıstan Türkiye'ye denizyolu ile ulaşımı 2 saatin altında bir sürede alabilirsiniz. Girne - Taşucu arasında da çalışan deniz otobüsleri ile de Taşucun'dan ulaşılmaktadır.

UĞRANMASI GEREKEN YERLER

Anamur - Gazipaşa, Anamur - Taşkent, Anamur-Gülnar, Anamur-Silifke karayolundaki doğal güzellikler görülmeye değer güzelliktedir.

Anamur karayolu üzerinde Antalya yönünden gelirken Melleç ve Tenzile yolu üzerinde  balık restaurantlarında konaklayabilir, yol kenarındaki muz, keçiboynuzu, yerfıstığı satıcılarından hediyeliklerinizi alabilirsiniz.

Mersin yönünden gelirken Taşucu-Aydıncık arasında muhtelif mola tesislerinde rahatlıkla konaklayabilirsiniz.

Taşkent- Ermenek yoluyla gelirken Anamur yaylalarından geçersiniz. Bu yaylalardan özellikle Abanoz yaylasında mola vermeden, nefis ızgaralarından tatmadan geçmeyiniz.

Anamur son zamanlarda doğa ve tarih kenti olarak ön plana çıkmayı başarmıştır.
Anamurda bulunan Çukurpınar mağarası dünyanın en derin mağaraları arasında yer almaktadır. Boğaziçi üniversitesi tarafından yapılan keşiflerle Çukurpınar mağarasında 1420 metreye kadar ulaşılmıştır.

ÇUKURPINAR MAGARASI dünyanın en derin mağarası olan Fransa'daki mağaradan sonra ikinci sırayı alır. Araştırma ekibi bu doğa harikasını keşfettikçe bulunan yerleri özelliklerini dikkate alarak bölümlere, ışıltılı, kurnalı galeriler, zümrüt, sarkaçlı, derin göl, basamaklı, sanat gölü gibi adlar koymuşlardır.

Anamur'un kuzey batısındaki Çamurlu yaylasından sonra 4 saatlik bir yürüyüşle 1890 m. yükseklikteki Çukurpınar adlı düden mağaranın ağzına gelinir.

Çukurpınar mağarasında biriken sular duru pınar olarak Su gözünde ortaya çıkar ve Dragon çayına karışır.

Çukurpınar mağarası alp'in kıvrılmasından etkilenmiş horizontel diskordan olarak miyosen denizinde çökelmiş kalker içinde bulunan düden oluşumlu aktif bir mağaradır.

Abanoz yaylasındaki suyun gözü olarak bilinen mağarası sarkıt ve dikitlerden oluşur.

ÜĞÜ MAGARASI ise Anamur-Yayla karayolunun 12. kilometresinden Karalarbahşiş köyü çıkış kısmından Kükür köyüne doğru uzanan dere yolu üzerindedir. Aynı zamanda bu yol Anamur içme suyunun da geldiği Kükür pınar suyunun Anamur'a getirilişi sırasında inşa edilmiş bir yoldur. Karalarbahşiş köyünden itibaren 6. kilometrede yolun solunda dağdan soguk bir su çıkar. Karalarbahşiş ile Üğü deliği arasındaki yol stablizedir. Bu suyun çıktığı yer Üğü deliğidir. Mağaranın bulunduğu alan Güneybahşiş köyü sınırları içindedir. Güneybahşiş'in içinden yaya olarak ta mağaraya ulaşılabilinir. Suyun çıktığı kısımda herhangi bir giriş yoktur. Su çıkışına göre sağ tarafta hemen üst kısımda da 3 metre çapında dairesel bir alandan mağaranın içine girilebilinir. Mağara girişi dar olmasından dolayı karanlıktır. İçeriye ışık girmez. Ya meşale, ya da aydınlatma araçları ile mağaraya girmek mümkündür. İçerisinde de su akmaktadır. Yer yer geniş göllere rastlanır. Mağara içinde birbirine geçit veren beş ayrı bölüm bulunmaktadır. Tavan yüksekliği ter yer 10-20 metre arsında değişiklik gösterir. Keşvedilen kısımlarda altı adet göl bulunmakta ve bu göllerin bir kısmı bir hayli derindir.

Bugüne kadar mağara içinde pek fazla araştırma yapılamamıştır. Sadece TRT program yapımcısı Ertürk Yöndem Sugözü köyü ile ilgili yaptığı bir program sırasında mağara içerisine kameramanlar eşliğinde girmiş ve mağara girişi ile mağara gölüne kadar olan kısmını gün yüzüne çıkarıp yayınlamıştır.

Anamur'un 500 m kuzey doğusunda bulunan üğü mağarasına diaklaz (çatlak)tan girilir. Mağara içi fosil konumunda olup, küçük bir salondan oluşur.

Anamur kumsallarında tespiti yapılan 500 caretta caretta yuvasından 45.000 yavrunun yumurtadan çıkarak denize ulaştığı sağlanmıştır.
Türkiye kıyılarında 70 adet Akdeniz Foku (monachus monachus) saptanmıştır. Bunlardan 25 adedi Mersin ilinin Anamur, Bozyazı, Aydıncık ilçeleri kıyılarında yaşamlarını sürdürmektedir.
Helenistik, Roma ve Bizans dönemlerine ait Anamerium antik kenti günümüze kadar gelen eşsiz metropolüyle yabancı ziyaretçi akınına uğramaktadır. Selçuklu ve Karamanoğulları'na ait Mamure kalesi dimdik ayaktadır. Halen 50 yi aşkın ören yeri ise ziyaretçisini bekliyor.
Anamerium antik kentinde bulunan kilise mozayiğinde bulunan kral Isaah (Ayseah) adına düzenlenmiş betimlemede barış simgelenmektedir. Kıbrıs'ın deniz aşırı komşusu olmamız nedeniyle bu mozaikteki anlatımın bir anlamı olsa gerek. Zamanında Kıbrıs-Girne barış şenlikleri Anamur'da yapılmıştır. Diğer bir deyişle Anamur bir barış kentidir.

Barış kentine hoşgeldiniz...

Anamur ve çevresinin roma döneminde bir dinlence ve tatil yeri olduğu, Kanlıören'de (Titiopolis) bulunan, Şam alayından emekli bir Roma askerine ait bronz belge kanıt oluştururu. Yine Anamerium'da bulunan holy (İncil) Apostelos kilisesi (5.Yüzyıl) yapıldığında Hz. İsa'nın Paulus ve Barnabas'a adanmıştır. Yeterli tanıtım yapılırsa Anamur dini turizmdeki hak ettiği yerini de alacaktır. 
Forklorümüz ve yerel sanatçılarımızla gurur duyuyoruz.
Anamur'un özgün kalan bir diğer yönü ise, kendine has halk sanatçıları ve yöreden derlenmiş oyunları uygulayan halk dansları topluluklarıdır. Türkiye de birçok kez birincilik getiren hak oyunlarımız ününü tüm dünyaya duyurmuştur.

MAMURE KALESİ

Mamure Kalesi, Antalya-Mersin karayolu üzerinde Anamur'a 8 km. uzaklıkta Bozdoğan köyü sınırları içerisinde yer alır. Üç bölümden oluşan kalenin 39 kulesi camisi ve hamamı bulunur.

Mamure kalesi bir çok Anadolu kalesinde olduğu gibi antik temeller üzerine kurulmuştur. 1988 yılında Anamur Müzesi Müdürlüğünce yapılan kurtarma kazılarında M.S. 3.-4. yüzyıllara ait. "Ryg Monai" adlı fazla etkili olmayan Geç Roma kentine ait tabanları mozaik döşeli yapı kalıntıları ortaya çıkartılmıştır.

Mamure kalesi 14. yüzyılda Karamanoğulları tarafından önemli ölçüde onarım gördüğünden adı. "Mamure" olarak değiştirilmiştir. Kale daha sonra 15 ve 16. yüzyıllarda küçük onarımlar görmüş, 18. yüzyılda Osmanlılar tarafından yeni eklentiler yapılmıştır.

Şikari tarihine göre; Anamur ve Taşelinin kafirler tarafından zapt ve harap edilmesi üzerine, Karamanoğlu Mahmut bey (1300 1308 M.) beyleri ve 36.000 kişilik ordusuyla düşmanı bozguna uğratıp, kaleyi ele geçirdiği ve yeniden mamur edip, adını "Mamure" koyduğu kaydı geçer.

Yapıda, mazgal ve siperleriyle üst yapı, alt kısımları etek gibi genişleyen duvarlar görülür.

Kale birbirinden yüksek duvarlarla ayrılmış, doğudaki iç avlu, batıdaki dış kale, bunların güneyinde kayalıklar üzerine inşa edilmiş iç kaleden meydana gelir.

Güneyde, sahil kenarında, kuzey doğuda baş kule olarak adlandırdığımız yüksek ve çok katlı gözetleme formlarında beş kule, köşe burcunun yanında üst örtüsü tamamen yıkılmış fener kulesi yer alır. İç avlunun kuzey batı sınırını oluşturan yüksek surda değişik şekilli yedi adet burç olup, bunlardan kuzey doğu tarafındakiler duvarla birlikte yıkılmışlardır.

Dış kalede çeşmesi, depoları, sarnıçlar ve işlevini hala çözemediğimiz bazı yapı kalıntıları yer alır.

Kaleden zamanımıza gelmiş tek yazıt batı cephe duvarları üzerindedir. Yazıtta özetle; "Karamanoğlu Alaaddin oğlu Mehmet oğlu Sultan İbrahim inşa etti. Bu tarih Mükerrem Şevval ayında yazıldı," yazılıdır.

Kale komutanının veya dizdarının konutu iç kale girişinin karşısında yer alır.

Mamure Kale Camisi

Mamure kale camisi, Mamure kalesi içerisinde yer alır. Yapıya basık kemerli taş kapıdan girilir. Merkezi kubbeli yapıda, sekizgen tambura geçiş Selçuk üçgenine benzeyen pandantif bingilerle sağlanmıştır.

Camide, duvarlarda taş ve tuğla sıraları uyum içinde örülmüş kubbeye geçişte ve saçaklarda tuğladan tırnak süsleri yapılarak etki yaratılmıştır.

16. Yüzyıl Osmanlı mimarisinin klasik öğelerini taşıyan caminin ilk yapılışı Karamanoğulları'na aittir.

Caminin önünde yer alan küçük kemerlerle dekore edilmiş sarnıç beşik tonozludur.

Mamure Hamamı

Mamure hamamı, Mamure kalesinin yol aşırı kuzeyinde yer alır. Hamamın giriş bölümü yıkılmış, soğukluk, ılıklık ve sıcaklık bölümleri sağlam olarak zamanımıza gelebilmiştir.

Küçük ölçekteki yapı ahşap hatıllarla desteklenmiş moloz taşla inşa edilmiştir.

Hamamın iç bölümlerinde kubbeye geçiş üçgen pandantiflerle sağlanmıştır.

Yapı zamanla tahrip olduğu için sonradan yapılan onarım sıvaları duvar freskolarının tahrip olmasına neden olmuştur.

Yapı Mamure kalesinin mamur edildiği tarihte Karamanoğulları tarafından yaptırılmıştır.

AKCAMİ
Karamanoğulları döneminde 1326 da yapılan cami, daha sonra yapılan yivli minaresi ile ilgi çekicidir. Karşısında Karamanoğullarından kalma bir han ve bir köprü bulunmaktadır.
Akarca mahallesinde merkezi planlı tamamen kesme taştan kubbeli bir camidir.
Camiye batı yönünde basık kemerli taş kapıdan girilir. Girişin tam karşısında fazla derinliği olmayan taş mihrap sağda orijinal olmayan ahşap minber yer alır.
Yapıda köşelerde ve yan duvarlar üzerinde sağır sivri kemerli açıklıklarda duvar içine gömülmüş yuvarlak iç dolgu ile geleneksel Türk mimarisinde pek görülmeyen tarzda kubbeye geçiş sağlanmıştır. Sağır kemerlerin ayakları üçgenimsi payandalarla desteklenmiştir.
Girişin solunda zamanında ahşap olan güdük minaresinin yerinde yivli tek şerefeli minaresi kaide üzerinde yükselir.
Giriş kapısının hemen üzerinde yer alan altı satırlık yazıda 1326 H. tarihi okunmakla birlikte yazıt orijinal değildir.

ALA KÖPRÜ
Ala Köprü, Anamur - Ermenek karayolunun 13. km.sinde Dragon çayı üzerinde yer alır.
Ana yatak üzerinde 19.65 m. açıklığında tek gözlü bir köprüdür. Köprüde ayrıca taşkın suları için bir boşaltma gözü doğu yönüne yerleştirilmiştir.
Ana kemerin yapısı, çok önemli bir işçilik ve sağlam traverten malzemeyle yapılmıştır.
Uzunluğu 54 m. olan köprünün korkulukları dıştan belirmeksizin tempan duvarının uzantısıyla sonuçlanır.
Yazıtı olmayan köprü, 14. yüzyılda Karamanoğulları tarafından yaptırılmış bir mimarlık harikasıdır ve halen kullanılmaktadır.

DENİZ FENERİ

1911 yılında Fransızlar tarafından yapılmıştır. Halen faal durumdadır.

KÖŞEKBÜKÜ MAĞARASI 
Anamur'un 9 km. kuzeybatısında, Ovabaşı köyünde bulunan bu mağara 500 m2.lik alana sahiptir. Mağaranın 2000 yıllık bir geçmişe sahip olduğu anlaşılmaktadır. Mağaranın astım hastalığına iyi geldiği bilinmektedir. Nem oranı % 80, hacim basıncı 762 mm. ve sıcaklığın 18 derece olduğu Köşekbükü Mağarası 3 bölümden meydana gelmiştir. Birinci bölümünün adı Huzur,İkinci bölümünün adı Şifa,üçüncü bölümünün adı Dilektir.Birinci bölümde basınç; 761.5 mm., ikinci bölümde basınç 760 mm.,sıcaklık 18 derece, rutubet % 80'dir. üçüncü bölümde basınç 762 mm. olup, sıcaklık 18.2 derece, rutubet %82'dir. 

CARETTA CARETTA

Anamur ve Çevresindeki kumsallarda Caretta-Carettalar insanlar birlikte yaşarlar. Kaplumbağa popülasyonunun yoğun olduğu kumsallarda yaklaşık 500 yuvadan 45.000 yavrunun yumurtadan çıkarak denize ulaştığı saptanmıştır.
 

AKDENİZ FOKU
Türkiye kıyılarında 70 adet Akdeniz foku (monachus monachus) saptanmıştır. Bunlardan 25 adedi Mersin ilinin Bozyazı, Anamur, Aydıncık ilçeleri kıyılarında yaşamlarını sürdürmektedir.
 

ANAMUR EVLERİ

Anamur merkez olmak üzere yöreye özgü sivil mimarlık örnekleri Ortaköy ve Bozyazı da yoğunlukla yer alır.
Konutlarda geleneksel yapı zeminde ahır üzerine iki katlıdır. Üst oturma yerleri genellikle orta sofadan köşelerdeki odalara açılan kapılar, birbirini dik olarak kesen sahınlarla haç plan oluştururlar.
Ahırın üzerinde ikinci katta balkonlu ve tek odalı olarak inşa edilmiş yörede "köşk" olarak adlandırılan mimari biçim son derece özgündür.
 

TOL KERVANSARAYI
Tol Kervansarayı Alanya karayolunun 22. kilometresinde, Demirören köyünde yer alır.
Yörenin sert kırmızı ve sarı renkli kayan ve moloz taşları ile inşa edilmiş yapı, güney kuzey yönünde iki sahınlı olup yuvarlak tonoz örtülüdür.
Yapılış tarihini belirten herhangi bir yazıt bulunmamakla birlikte 14-15. yüzyıllara ait olmalıdır.

AKARCA HANI
Akarca mahallesinde Ak caminin karşısında yer alan yapı moloz ve kayan taşından inşa edilmiş olup, tek sahınlı ve tonoz örtülü bir yapıdır.

ALTI KAPI HANI
Anamur-Antalya karayolunda “Kharadrus”un kuzey batısındaki yaklaşık 800 m.'lik bir yolu izleyerek Altı Kapı Hanına ulaşılır.
Yörenin siyah ve sarı renkli taşı ile kayan taşından araları Horasan harçlı olarak inşa edilmiş Altı Kapı Hanında doğu - batı yönünde yuvarlak kemerli altı giriş kapısı birbirine bitişik altı yuvarlak tonozlu mekana açılır. Bu mekanların önünde yine yuvarlak tonozlu payandalarla taşınan revak yer alır. 
Yapı 14 - 1 5. yüzyıllara ait olmalıdır.

ÇOBAN KALESİ 
Anamur-Gazipaşa yolunun 15. kilometresinde solda deniz kenarında sık ormanlık sahada, hakim bir tepe üzerinde yer alan Çoban Kalesi, geniş avlu çevresinde çok sayıda odalardan oluşan bir plana sahiptir. Avlu içinde uzun dikdörtgen pencere uygulamalarıyla duvarlarda hareketlilik sağlanmıştır. İki katlı yapı yüksek duvarlarıyla gotik etki yaratır. 
16 - 17. yüzyıllara ait yapı bir Osmanlı derebeyine ait olmalıdır.

TİTİOPOLİS 
Anamur'un batısında Ovabaşı köyü yolu üzerinde 5. km'de sağda, köy içinde ve kuzeyindeki hakim tepeler üzerinde çok geniş bir alana yayılan Kalınören köyü kalıntılarının bulunduğu yere gelinir. George Evart Bean ve Terence Bruce Mitford 1964-1968 yılları arasında Kilikya'da yaptıkları incelemeleri sonucunda hazırladıkları Batı Kilikya'da bulunan antik yerleri gösteren haritaların da bugünkü Kalınören köyünün yerini TITIOPOLIS olarak işaretlemişlerdir.

Ören yerinde Hellenistik, Roma ve Bizans dönemlerini içine alan kalıntılar yer alır.
Titiopolis antik çağlarda Anemurium'a bağlı olmayan bir site konumunda idi.
Antik kentte bugün görülmeyen bouleuterion, ninfeum, odeon, tiyatro gibi yapılar büyük bir olasılıkla köy yerleşmesinin altında kalmıştır.
Kenti düzenli olarak çeviren sur duvarları kabaca yontulmuş irili ufaklı çok köşeli taşlardan yapılmıştır.

Köy girişinde solda bahçeler içerisinde sert gri renkli taştan burmalı sütun çok önemli bir yapıya ait olması gerekir. Bahçeler içerisindeki mozaik tabanlı mekanların işlevlerinin ne olduğu dahi anlaşılmamaktadır.
Tepelere doğru çıkıldıkça ilk önümüze çıkan hamam yapısı büyük bir olasılıkla bir gimnazyum yapısı olmalıdır.

Hamamın batısında narteksi belirgin üç sahınlı bazilika yer alır. Yapıda sintronon basamakları vardır. Apsisin sağında ve solunda diakonion odaları yer alır. Bu odalar apsisin arkasında revakla desteklenmiş çok amaçlı bazilika tipini gösterir.
Köy yerleşmesinin kuzeyinde, surlarla çevrili akropol kalıntıları içerisinde bazilika, hamam ve nekropol sahalarının bulunuşu buranın bir şehir gereksinimine yanıt verecek biçimde ele alındığını gösterir.
Yukarı şehirde bulunan batı ve doğu bazilikaları tamamen tahrip olmuştur. Yapıların zeminleri gri ve beyaz renkli mozaiklerle geobitkisel süslü olarak dekore edilmiştir.

Dini yapıların doğusunda görkemli mezarların bulunduğu nekropol alanı yer alır. Buradaki kesme taştan, iki katlı tonozlu mezarlar yüceltilmiş birkaç ayrıcalıklı kişinin anıtsal mezarlarıdır.
Akropol'ün doğu yamacında kapakları templum in antis tarzında gri renkli sert taştan dikdörtgen formunda oyularak yapılmış sarkofaj'ın cephesinde; kanatlarını açmış kartal figürü, yanlarda girlandları taşıyan bukranion ve medusa başları görülür. Bu lahitin hemen yanında ön yüzünde elinde asa tutan sehpa üzerinde oturan erkek figürü lahtin ön yüzüne işlenmiştir.
Kalınören'deki ilginç yapılardan biri de akropolün kuzey ucunda yer alan tonoz örtülü üç ayrı mekanlı tylos tipli hamamdır. Hamamın su gereksinimi 20 m. ilerdeki ninfeumdan sağlanıyordu.

ESKİ ANAMUR (ANEMURİUM) 
Anamur İlçe merkezinin 6 km. güneybatısındadır. Kentin ne zaman kurulduğuna dair herhangi bir bilgiye ulaşılamadığı gibi, Roma İmparatorluk Çağı öncesine giden kalıntılara da bu güne kadar henüz rastlanmamıştır. Kentin adı sadece bir liman listesinde geçtiği için, M.Ö. 4.y.y.da var olduğu bilinmektedir. Anemurium'un adının "rüzgarlı yer" anlamında kullanıldığı da antik kaynaklarca ifade edilir. 1.yüzyılda kentin çevresine ilk surların yapıldığı, bir süre Kommagene Kralı Antiochus'un (38-72) yönetimine bırakıldığı tarihi bilgiler arasındadır. Kıbrıs'a yakın olması nedeniyle, özellikle Romalılar zamanında bir ara istasyon konumunda olan Anemurium; aynı zamanda kara yoluyla Toroslardaki en önemli Roma kentlerinden biri olan Germanskopolis ile bağlantılıydı. Böylece bölgedeki doğal kaynakların ihraç edildiği önemli bir ticaret kenti olmuştur. 

Anemurium, 260' da Sasaniler tarafından ele geçirilmiş 4 . ve 5. yüzyıllarda Toroslar'dan gelen korsanlar tarafından sık sık tahrip edilmişti.650 yılında Arap akınlarına uğrayan kent, bu tarihten sonra terk edilir. 12.ve 13. yüzyıllarda Anadolu Selçuklularının Mamure Kalesini ele geçirmelerinden sonra, bölge Türk egemenliğine geçer. Anemurium kenti yukarı ve aşağı kent olmak üzere iki bölüme ayrılır. En göz alıcı yapıları; surlar, 3 adet hamam, tiyatro, odeon (konser salonu) ve palestra aşağı kenttedir. Liman Caddesi'nin her iki yanındaki kaldırımların belirli bölümlerinde yer yer zemin mozaikleri bulunmuş olup, bunların her kısmı müzede sergilenmektedir.Tonozlu mezarların tek ve iki katlı örneklerinin tek katlı ve iki katlı bir kısmının duvarlarında freskler ve mozaikler bulunmaktadır. Kentin surları dışında kalan mezarlığı, Anadolu'nun en iyi korunmuş örneklerinden biridir. Kentin içme suyunu sağlayan su kenarları dışında erken Hıristyanlık dönemine ait kilise kalıntıları bulunmaktadır.

Anemurium 19. yüzyılda İngiliz Francis Beaufort'un Akdeniz'de yaptığı Keşifler sonucunda batı dünyasına tanıtılmıştır. 1960 yılında Toronto Üniversitesinden Elisabeth Alfoldi Rosenbaum tarafından kazılar başlatılmıştır. Daha sonra Kanada'lı Prof. James Russel tarafından kazılar ve diğer bilimsel çalışmalar sürdürülmüş 2000 yılında kazılara son verilmiştir.

Anemurium kenti yukarı ve aşağı kent olmak üzere iki bölümdür. En göz alıcı yapıları surlar, 3 hamam, 60 m. genişliğinde tamamlanamamış tiyatro, 900 kişilik oturma yeri bulunan odeon (konser salonu), paleastra aşağı kenttedir. Liman caddesinin her iki yanındaki kaldırımların belirli bölümlerinde yer yer zemin mozaikleri bulunmuş olup, bunların bir kısmı müzede sergilenmektedir.
Anamur Müzesinde sergilenen mozaikler içerisinde; barışçı kral Isaah adına düzenlenmiş mozaikte, palmiyenin iki yanında yer alan leopar ve oğlak betimlemesi nekropol kilisesi tabanında bulunmuştur.

Kentin surları dışında kalan mezarlığı, Anadolu'nun en iyi korunmuş nekropol alanını oluşturur. Bunların sayısı 350-400 civarındadır. Tonozlu mezarların tek ve iki katlı örneklerinin bir kısmının duvarlarında freskler ve mozaikler bulunmaktadır. Genel olarak mezarlarda lahit odası, ziyaret mekanı ve diğer eklenti mekanları yer alır. Beşik tonozlu en eski mezarların temelleri büyük kireç taşlarından inşa edilmiştir. Nekropol'de görülen ikinci mezar tipinde geleneksel plana eklenti mekanlar oluşturulmuştur. Üçüncü mezar tipi ise bir bahçe içerisinde eski tip mezarlara yeni bir ünite olarak eklenmiş yapılardan Anemurium Nekropol meydana gelir. Bunların dışında edikula formunda, dört cephesi kemerli ve kesik koni biçiminde mezar tipleri de yer alır.

Kentin içme suyunu sağlayan su kemerleri (akuaduct) dışında, Erken Hıristiyanlık dönemine ait birkaç kilise kalıntısı da saptanmıştır.
Müzede sergilenen Anemurium buluntularının en ilginç grubunu pişmiş toprak insan yüzlü yağ kandilleri oluşturur. Bunun dışında süs eşyalarından oluşan bronz ve kemikten yapılmış bazı mezar armağanları, Roma çağına ait olan tunçtan yapılmış tanrıça Athena biçimli bir kantar ağırlığı, Bizans çağına ait halk sanatını yansıtan çeşitli malzemelerden yapılmış objeler diğer önemli buluntular arasında yer alır.

PULLU MİLLİ PARKI
Dinlence yeri olup, deniz, orman ve yaban hayatının buluştuğu, güzel bir milli parktır. Caretta caretta kaplumbağalarının yumurtalarını bıraktığı bir kaç kumsaldan biridir. Doğa bilimcileri, çevre korumacılığının ilgisi üzerindedir.

DEMİROLUK
Anamur-Ermenek karayolunda Abanoz yaylasından 18 km. sonra sağda Demiroluk kalıntılarının bulunduğu yere ulaşılır.
Demiroluk kalıntıları içinde ilk dikkati çeken blok kayalar üzerine oyularak yapılmış kaya mezarlarıdır. Mezarların cepheleri üçgen alınlıklı olup, sütun ve payelerle dekorlandırılmıştır.
Bu kaya mezarların birinde üçgen alınlığın içinde aslan betimlemesinin iki yanında "Akroter" süslemeleri yer alır. Antik kentin batı yönünde yine bir kaya mezarında üçgen alınlık içinde kalkan tutan, sağa doğru hareket halinde şaha kalkmış at üzerinde yer alan süvari yüksek kabartma olarak işlenmiştir.
Mezar kalıntıları Bozkır yakınlarında bulunan Isaura antik kenti kaya mezarları ile büyük benzerlik taşır.

KÖRİSTANLIK
Anamur-Ermenek karayolunda Akpınar yaylasını geçtikten sonra Iconium, Germanikapolis üzerinden Anemuriuma ulaşan antik yol üzerinde bulunan yörede "Çandır" olarak bilinen ören yerine gelinir.
Antik kent yukarı şehir (akropol) ve yamaçlarda bulunan nekropol sahalarından ıneydana gelir.
Antik şehirde kuzey batı yönünde çok sayıda kaya mezarı yer alır. Mezarların cephesi "Templum in antis" tarzında ve iki sütun paye ile dekore edilmiştir.

BONCUKLU KALE
Anamur Ermenek karayolunun 3 km.sinde solda hakim tepeler üzerinde ormanlık saha içerisinde Boncuklu Kale kalıntıları yer alır.
Antik kentin merkezini oluşturan kale kesme taştan ve oval formda inşa edilmiştir. Sur içlerinde açık eyvan formunda 34 mekan yer alır. Mekanların üstünde seyirdim yerlerinin kenarları 1 m. yüksekliğinde burçlarla çevrilmiştir. Kalenin beden duvarlarının köşeleri kare formunda kulelerle takviyelendirilmiştir.

AZITEPE
Anamur Bozyazı karayolunda Çarıklar köyü sınırları içerisinde Azıtepe kalıntıları yer alır.
Antik yerleşimin en doğusunda İ.S. 4ncü yüzyıla tarihleyebileceğimiz apsisi ve sintronon izleri belirgin geniş ölçekli bazilika yapısı görülür.
Ören yerinin güney doğusunda moloz taştan beşik tonozlu hamam yer alır.

KIZIL KİLİSE
Anamur'un 8 km. kuzeyinde Kızılaliler köyü içerisinde yer alır. 
Ören yeri içerisinde üç sahınlı bazilika görülür. Yapı 5.6. yüzyıl Isaura yapılarını çağrıştırır. 

ANITLI GÖZETLEME KULESİ
Yapı Anamur-Alanya karayolunun Yakacık köyü içerisinde yer alır. 
Yapı, kesme taştan kalın temeller üzerinde ve iki katlıdır. Mekan açıklıklarını yuvarlak tonozlu, üst örtü beşik çatılıdır. İ.S. 4, 5. yüzyıllara tarihleyebileceğimiz gözetleme kulesi döneminde önemli bir karakol yapısı olmalıdır.

OTAK KÖYÜ ŞAPEL BİNASI
Anamur -Alanya karayolunda Yakacık'tan sonra sağa dönünce 10. km. de solda Kaladran çayının kenarında Otak Şapeli yer alır.
Geç Bizans dönemine ait yapı moloz ve kesme taştan tek sahınlı apsinin iki yanında kült odaları bulunan küçük bir yapıdır.

AYVASIL
Anamur - Ermenek karayolundan 2 km. uzaklıkta, sağda basit kale surları, yapı kalıntıları ve bir hamam yer alır.

KANDACIK NEKROPOLÜ
Anamur Ermenek karayolunda Malaklar köyü yakınlarındaki Kandacık Nekropolünde Roma dönemine ait küp biçiminde mezarlar ve diğer yapı kalıntıları görülür.

ARAP ÇUKURU
Çukur Abanoz köyü yakınlarında Arap Çukuru mevkiinde yüksek kayalar üzerinde yer alan yüzlerce oyuk ahşap mertekler üzerine yerleştirilmiş lahitlerin oyuklarına ait olmalıdır. Ören yerinde ayrıca üçgen çatılı haç kabartmalı kaya mezarları görülür.

ŞIHARDICI
Arap çukuru yakınlarında yüksek hakim tepe üzerinde yer alan antik kent aşırı tahrip olmuştur. Ören yerinde görülen korint tipi sütun başlıkları ve diğer mimari parçalar önemi yapılara ait olmalıdır.

HALKALI 
Anamur-Ermenek karayolu üzerinde Abanoz yaylasını geçtikten sonra solda ormanlık saha içerisinde halkalı kalıntıları yer alır. Ören yeri içerisinde Roma dönemine ait üçgen alınlıklı ve sütunlu kaya mezarları dikkat çeker.

ABANOZ 
Anamur-Ermenek karayolunda Abanoz Yaylasında sağda hakim tepeler üzerinde son derece tahrip olmuş kent kalıntıları görülür. Antik kentin sağında nekropol sahasında sağlam kalabilmiş kaya mezarları yer alır.

ZİNCİRLİTEPE
Anamur'un batısında Kızılaliler köyünün kuzeyinde henüz fonksiyonu çözülememiş sayısız yapı kalıntısı ve nekropol alanı yer alır.

FİLİR KALESİ
Anamur'un kuzeybatısında Vilayet köyü yakınlarında Filir kale kalıntıları yer alır. Ören yerinde Geç Roma dönemine ait bir sarnıç, basit kale surları ve nekropol alanı görülür.

GÖZ TAŞI
Anamur'un batısında Sarıdana köyü sınırlan içerisinde solda bir tepe üzerinde aşırı tahribat nedeniyle işlevleri anlaşılamayan mimari kalıntılar yer alır.

OVABAŞI 
Anamur'un batısında Ovabaşı köyü sınırlan içerisinde bulunan ören yerinde Geç Roma ve Bizans dönemlerine ait apsis'i belirgin bir bazilika, sarnıçlar ve nekropol alanı görülür.

NİNFEUM 
Sarıdana köyü yakınlarında yer alan anıtsal çeşmenin sütunlu cephesinde ortası aslan ve medüsa başlarıyla dekore edilmiştir. Yapı Roma dönemine aittir.

ZAVRAK TAŞ
Anamur'un kuzey batısında Filir Kalesi yakınlarında yer alır. Kalıntı yörenin gri renkli blok taşından yapılmıştır. Taşın tam merkezinde apsis biçimindeki geniş açıklık nedeniyle zavrak (pencere) taş diye adlandırılmıştır.
Ritüel amaçlı kullanıldığı sanılan anıt eser Hitit dönemine ait olmalıdır.

KUDRET KALESİ
Anamur'un yayla kesiminde Kaş yaylasının karşısında bir tepe üzerinde Roma dönemine ait kale surları ve diğer yapılara ait kalıntılar görülebilir.

CENNET KOYU
Anamur-Gazipaşa yolunun 17. km.sinde soldaki köy içerisinde apsisi zamanımıza gelebilmiş bir bazilika ile diğer yapı kalıntıları yer alır.

İKLİM ve COĞRAFYA

Anadolu'nun en güney noktasında bir doğa bahçesi olan Anamur'da mavi ve yeşil bir şenliktir. Çiçeklerle süslü zümrüt yeşili dağları, akarsuları ve pırıl pırıl deniziyle Anamur, cennetten bir köşedir sanki. Hemen hemen her insanın ömür boyu yaşamak istediği bir coğrafya vardır, ayrıntıları kişiden kişiye değişen bir coğrafya... Kimi çamlar içinde bir dağ köyü ister, kimi ıssız bir ada, kimi eşsiz manzaralı bir liman köyü....

Anamur'u gördüğünüzde tasarladığınız tüm yaşam biçimlerini duyumsar, huzur ülkesini keşfetmenin sevincini yaşarsınız. Kısaca gidererek kararan dünyamızda öz değerlerimizin korunduğu yer olarak çıkar Anamur karşımıza.

Akdeniz bölgesinde bulunan Anamur İlçesi Doğusu Bozyazı, Batıda Antalya İline bağlı Gazipaşa, Kuzeyde Karaman İline bağlı Ermenek İlçesi, Güneyde Akdeniz ile çevrilidir. İlçe merkezi Mersin'e 230 Km., Antalya'ya 265 Km., Karaman'a 230 Km., Kıbrıs'a 40 mil (76 km) uzaklıkta olup, Mersin-Antalya Devlet Karayolu üzerinde kurulmuş, yüzölçümü 1241 km² dir. 
Orta Toros Dağlarının Akdeniz'e inen kolları ilçe topraklarının içinden geçer.Bu nedenle arazi engebeli ve dağlıktır. Kıyıdan 5-10 km içerlerde 500-1000-1500 metre yükseklikteki dağlara rastlanmaktadır. İlçemiz sınırları içinde Alamos, Kızıldağ, Naldöken Dağları bulunur.
İlçe ekonomisine büyük katkıları bulunan ormanlar 853 Km.2'lik bir yüzölçüme sahip olup, ilçe yüzölçümünün % 60'nı teşkil etmektedir. 
Anadolunun Akdeniz'deki en güney noktası olan "ANAMUR BURNU" ilçenin 7 Km. batısındadır. Bugün ilçenin kurulduğu Çorak ovasının batısında Sultansuyu, Doğusunda Anamur Çayı (Dragon) ilçenin iki önemli akarsuyudur. İlçenin iklimi karakteristik Akdeniz iklimi olup, yazları sıcak ve kurak, kışları ılık ve yağışlıdır. 
Yıllık yağış toplamı 1032 m³'dür. Yıllık ortalama yağışlı gün sayısı 75 gündür.